top of page

Ne siyah ne de beyaz.

  • Yazarın fotoğrafı: Klinik Psikolog Azra Doğan
    Klinik Psikolog Azra Doğan
  • 6 Eyl 2023
  • 3 dakikada okunur


Senin için her şey çoğunlukla bu iki seçenek arasında mı geçiyor?

Net bir insan olduğunu belirtmek için senin de sıklıkla kullanmış olduğun bir tanım mı bu?

Ben ya siyah ya da beyazım, ben de griler yok…


Hayatımızda net olan şeylerin olması elbette harika olur. Bu bize güven verir, motivasyon sağlar. Ancak her koşulda ve her alanda net olmamız nasıl olurdu? Örneğin,

Ben her zaman sabahları rafadan yumurta yerim, başka da bir şey yemem.

Ben asla evimin dışında bir yerde kalamam.

Ben hiçbir zaman karşımdaki kişi için kendimden ödün vermem.

Ben her zaman cesur bir insanımdır.


Ne kadar keskin cümleler...Bir düşünmeni isterim, böyle cümlelerin var mı senin de?


Bir bakış açısına ya da kişiliğimizin bir yönüne sanki mutlak bir gerçekmiş gibi sıkı sıkıya tutunduğumuzda, hayatımızda pek çok deneyimi ve keyifli olan olasılıkları da kaçırıyor oluyoruz aslında.


Kutuplar

Buradan Geştalt bakış açısında Kutuplar kavramına değinmek istiyorum. Kutuplar birbirine karşıt iki taraf aslında. Örneğin, doğru-yanlış, korkak-cesur, sevinç-üzüntü, mağdur-suçlu gibi... Yani iyi ve kötü, doğru ve yanlış fikri her zaman bir sınır meselesi olarak adlandırılmıştır, çitin hangi tarafındayım?


Polster & Polster'a (1973) göre “Birey, hiç bitmeyen bir kutuplar dizisidir. Bir birey kendisinin bir yönünü tanıdığında, antitezin veya kutupsal niteliğin varlığı ima edilir.” (s. 61). Kutuplar bilinebilir ya da bilinmeyebilir, tanınabilir ya da reddedilebilir, ama yine de var olurlar.


Örneğin, geçmişte başınıza bir olay gelmiş olabilir ve bu olay karşısında anne-babanızdan veya arkadaşlarınızdan sürekli “korkak” kelimesini duymuş olabilirsiniz ve siz de buna inanmış olabilirsiniz. Buna inandığınız için belki de hayatınızda çok daha az riskler alarak ilerlediniz.

Tüm sistemler, iki yüzü olan bir madeni para gibi ayrılmaz bir birlik içinde birleşmiş birçok zıt kutupları, zıt özellikleri içerir. Kutuplar birbirleri olmadan var olamazlar (Perls, 1969 ).

Bir gün bir terapistiniz, seansta ona anlatmış olduğunuz bir şeye karşı tam olarak cesur olduğunuzun bir örneği olduğuna dikkat çektiğinde, içinizde bir şeyler huzursuzlanmaya başlar… “Benim cesur olmam mümkün olabilir mi?”


Ebette ki olur. Bazen korkak, bazen de cesur olabiliriz.


Birinden birine sımsıkı tutunduğumda, örneğin korkmam gereken yerde cesur olmaya çalıştığım için kendimi koruyamayabilirim, kendimi tehlikeye atabilirim. Tam tersi cesur olabileceğim bir alanda, korkak olduğumu düşündüğüm için elimdeki fırsatları kaçırabilirim, risk alamayabilirim…


Kendilik değişken ve esnektir. Genel kendilik süreci içinde görünüşte çelişkili (veya kutupsal) birçok farklı süreci kapsar (Mackewn 1996:119). Kendilik bir süreçtir. Her yeni insanla karşılaştıkça değişir, çevredeki farklı yönlere/insanlara benzersiz tepki olarak ortaya çıkan her yeni temas şekli olarak kendini yeniden oluşturur. Yine de kendilik aynı zamanda tutarlı kişiliği, kalıcı özellikleri, alışılmış iletişim biçimlerini, öğrenilmiş davranışları vb. kapsamaktadır (Mackewn 1996:76).


Sağlıklı insan, toplumun izin vermediği duygu ve düşünceler de dahil olmak üzere, içindeki kutupların çoğunun farkındadır ve kendini bu şekilde kabul edebilmektedir. Kendi kendine şöyle diyebilir: “Bazen yumuşak huyluyum ama tehdit edildiğim durumlarda sertliğimi çok seviyorum. Sıradayken biri kasıtlı olarak önüme ittiğinde, kendimi yumuşak hissetmiyorum ve olmamakta sorun yok." Bir kişi genellikle zarif olabilir, ancak bazı durumlarda beceriksiz olabilir. Sağlıklı bir insan, bir restoranda bir garsona çarpabilir ve kendi kendine, "Ne kadar aptalım" demek zorunda kalmaz (Zinker 1977:200).

O yüzden bu kutup olarak adlandırdığımız noktaların iki tarafına da bakmak iyi olabilir… Hem kendimizi tanımak için, hem mevcut koşullarda hangisini seçenebileceğime karar verme özgürlüğünü kendime tanımak için…


Kendimize her yönüyle bakabilmek dileğiyle..



Kaynaklar


Joseph C. Zinker (1977). Creative Process in Gestalt Therapy. New York:

Brunner/Mazel.

Perls, F. S. (1969). Gestalt therapy verbatim. Real People Press.

Korb, M.P., Gorrel, J., & Van De Riet, V. (1989). Gestalt Therapy: Practice and Theory.

Boston: Allyn & Bacon.

Mackewn, J. (1999). Developing Gestalt Counselin. London: Sage Publication.




 
 
 

Opmerkingen


  • Instagram
  • LinkedIn

©2019 by Azra Doğan. Proudly created with Wix.com

bottom of page