top of page
-
Psikoterapiye ihtiyacım olduğunu nasıl anlarım?Aşağıdaki herhangi bir soruya verilen "evet" cevabı, psikoterapiye başlamak için yeterli olur. Kendinle veya başkalarıyla kurduğun ilişkilerde aynı döngüleri tekrar edip duruyor musun? Duygularını anlamakta veya ifade etmekte zorlanıyor musun? İçinde bir sıkışmışlık, belki de adı konulmamış bir huzursuzluk var mı? Hayatta ‘olması gerekenleri’ yapıyorsun ama yine de bir şeylerin eksik olduğunu mu hissediyorsun? Aynı yolları deniyorsun ama farklı bir yere varamıyor musun? Başkalarına gösterdiğin anlayışı ve şefkati kendine göstermek zor mu geliyor? Ne kadar dinlenirsen dinlen, hala yorgun ve tükenmiş mi hissediyorsun? Hislerini tanımlamakta veya anlamlandırmakta zorlanıyor musun? Hayatın "olması gerektiği gibi" ama sen yine de eksik ya da kopuk mu hissediyorsun? Duygularını bastırıyor, erteliyor ya da yok sayıyor musun? Kendini sık sık geçmişi düşünürken veya geleceğe dair endişelenirken mi buluyorsun? *Buradaki sorular sembolik sorulardır. Herkesin psikoterapiye ihtiyaç duyma ve başlama sebepleri birbirinden farklılık gösterebilir ya da buradaki soruların dışında da pekala farklı nedenler olabilir.
-
Psikoterapi süreci nasıl işliyor?Psikoterapi, iki insanın karşılıklı olarak birbirini duyduğu, temas kurduğu ve keşif yolculuğuna birlikte çıktığı bir süreçtir. Geştalt yaklaşımına göre terapi, sadece geçmişi anlamak ya da geleceği planlamak değil, şu an burada, bu odada, bu ilişkide neler olup bittiğini fark etmektir. Terapi, yaşamının bir seyircisi olmaktan çıkıp, kendi hikâyenin yazarı olman için bir davettir. Bu süreç kolay değildir, çünkü fark etmek kolay değildir. Görmezden geldiğin duygular, alıştığın kalıplar, sana öğretilen ama belki de artık sana uymayan inançlar yavaş yavaş su yüzüne çıkar. Bazen bir şeyleri olduğu gibi kabul etmek, bazen de değiştirmek için cesaret gerekir. Terapist, sana hazır cevaplar vermez; bunun yerine, seninle birlikte keşfeder, sana aynalar tutar, kendinle temas etmen için alan açar. Ve evet, bu süreç bazen konfor alanından çıkmayı gerektirir. Bildiğin ama seni kısıtlayan yolları bırakıp, yeni yollar denemen gerekebilir. Kendi sesini duydukça, sana iyi gelmeyen ilişkilerle yüzleşebilir, hatta bazılarını geride bırakmak zorunda kalabilirsin. Ama tüm bunların içinde, sen varsın. Bütünlüğünü, ihtiyaçlarını, varoluşunu yeniden fark etmeye başlarsın. Geştalt felsefesine göre, iyileşmek demek "başka biri olmak" değil, tam tersine, en çok kendin olmaktır. Kendinle, duygularınla, arzuların ve sınırlarınla temas etmek… Hayatı, içinde bir yolcu gibi değil, ona gerçekten katılarak yaşamak… Eğer bu yola çıkmaya hazırsan, terapi sana güvenli bir alan sunar. Burada sihirli formüller ya da anında değişim vaatleri yok. Ama burada gerçek bir ilişki, derinleşen farkındalık ve kendinle temas kurma fırsatı var. Kendini daha iyi anlamak, hayatındaki döngüleri keşfetmek ve yeni seçenekler oluşturmak için bir adım atmaya davetlisin. Şimdi ve burada, başlamak ister misin?
-
Psikoterapinin etkililiği neye bağlıdır?Geştalt bakış açısına göre terapi, iki kişinin birlikte oluşturduğu, karşılıklı sorumluluk gerektiren bir süreçtir. Terapist, farkındalık kazandıran aynalar tutar, yeni olasılıklara alan açar; ancak değişim, danışanın bu sürece nasıl katıldığıyla şekillenir. Terapi, sadece konuşulanlar değil, danışanın kendini nasıl getirdiği, ilişkide nasıl var olduğu ve hayatına neyi taşıdığıyla anlam kazanır. Gerçek dönüşüm, danışanın sadece dinleyen değil, aktif olarak deneyimleyen, sorumluluk alan ve süreci sahiplenen bir katılımcı olmasıyla mümkündür. Terapi, birinin diğerini "iyileştirdiği" değil, birlikte keşfedilen, her iki tarafın da varlığıyla anlam bulan bir yolculuktur.
-
Seans sıklığı nedir?Seans sıklığı, danışanın ihtiyaçlarına, terapi sürecinin doğasına ve terapötik hedeflere bağlı olarak değişebilir. Ancak genellikle etkili bir terapötik süreç için haftada bir seans önerilir. Bu düzenlilik, sürecin derinleşmesini, farkındalıkların kalıcı hale gelmesini ve danışanın terapiyi hayatına entegre edebilmesini destekler. Araştırmalar, haftada bir yapılan terapinin hem kısa vadeli hem de uzun vadeli değişimleri desteklediğini göstermektedir. *Örneğin, Lambert ve Barley (2001) tarafından yapılan bir meta-analiz, düzenli seansların terapi sürecindeki ilerlemeyi hızlandırdığını ve terapötik ilişkinin daha güçlü kurulmasına olanak tanıdığını ortaya koymuştur. *Ayrıca, haftada bir sıklıkta yapılan terapilerin, düzensiz veya daha seyrek yapılan terapilere göre daha etkili olduğu gösterilmiştir (Baldwin, Wampold & Imel, 2007).
-
Bir seans ne kadar sürüyor?Bir seans süresi ortalama 50 dk'dır.
-
Psikoterapinin toplam süresi ne kadar?Psikoterapi, bir yolculuktur ve bu yolculuğun süresi, danışanın ihtiyaçlarına, sürece nasıl katıldığına ve değişimi nasıl deneyimlediğine bağlı olarak değişir. Önceden belirlenmiş, herkes için geçerli tek bir zaman dilimi yoktur; çünkü terapi, kişinin kendi temposunda ilerleyen, bireysel farkındalık ve dönüşüm sürecidir. Terapi süresi, bazen belirli bir konuya odaklanılan kısa vadeli birkaç ay olabilir, bazen de derinleşen keşiflerle yıllarca sürebilir. Önemli olan, terapiyi bir "tamamlanacak görev" gibi görmek yerine, danışanın kendisiyle temas ettiği, yeni olasılıkları deneyimlediği ve yaşamında anlamlı değişimler yaratabildiği bir süreç olarak görmesidir. Psikoterapi, danışanın “şimdi ve burada” deneyimine odaklandığı için, sürecin ne zaman sona ereceği, danışanın kendini nasıl hissettiği ve hayatında nasıl bir fark yarattığıyla belirlenir. Terapi bazen bir kapı açar ve danışan kendi yolculuğuna devam eder; bazen de belirli aralıklarla geri dönerek kendini yeniden keşfetme ihtiyacı hisseder. Sonuç olarak, terapi belirli bir sürede bitmesi gereken bir şey değil, yaşamla ve kişiyle birlikte şekillenen bir süreçtir. Buradaki en önemli kriter, danışanın artık destek olmadan kendini daha farkında, güçlü ve dengede hissedip hissetmediğidir.
-
Seanslarda gizlilik var mı?Evet, terapi süreci gizlilik ilkesine dayanır. Psikoterapist ve danışan arasındaki ilişki, güven üzerine kurulur ve bu güvenin temel taşlarından biri, paylaşılan bilgilerin korunmasıdır. Mesleki etik kurallar ve yasal düzenlemeler gereği, terapist danışanının paylaştığı bilgileri üçüncü kişilerle paylaşamaz.
bottom of page